Kardeş Kıskançlığı

Neslim Güvendeğer Doksat      25 Aralık 2013 Çarşamba      2202

 

 

Kardeş Kıskançlığı

 

İnsanoğlunun doğasında vardır en sevilenlerinin gözünde ve kalbinde “tek” olmak…

 

Çocuklar açısındansa, anne ve babaları onların gözünde eşsiz ve muhteşemdir. Onları hiçbir kimseyle paylaşmak istemezler. Hele söz konusu olan kişi kendileriyle aynı etten ve kandan küçük bir ortaksa, durum daha da güç bir hâl kazanır.

 

Çocukların bir kısmı, dört ilâ yedi yaş civarında evin tek çocuğu olduğu için kendisini “yalnız” hissedip, anne ve babasından bir kardeş talebinde bulunurlar. Burada gerçek mânâda kast edilen şey, “oyun arkadaşı yalnızlığıdır”. Bu hususta aşırı talepkâr davranıp, ebeveynini zor durumda bırakan çocukların sayısı azımsanamayacak kadar çoktur.

 

Bâzı çocuklar ise ta en baştan itibâren kardeşe karşıdır. Elde ettiklerini paylaşmaya hiçbir şekilde açık değildirler. Yaşları sekiz ve üstüne çıktıkça, evdeki dengeler daha da oturuşur ve bu konudaki isteksizlikleri daha da belirginleşir.


Kardeş sâhibi olma hususuna ister sıcak baksın, ister soğuk baksın, hemen her çocuk minik ortaklarının geleceği haberini aldıktan sonra hafif de olsa bir kırıklık hisseder. Yaşanan bu hassasiyetin düzeyi, çocuğun böyle bir fikre önceden sıcak bakıp bakmamasıyla ve de kişilik özellikleriyle ilişkili olarak, kişiden kişiye değişir.

 

Burada, söz konusu olan ilk “kırıklık”, anne babanın o yüce sevgisini bir ortakla paylaşma kaygısından kaynaklanır. “Şimdi hangimizi daha çok severler, alıştığım şeylerden mahrum kalır mıyım?” şeklindeki sorular zihni bilinçli veya bilinçsizce meşgûl eder. Eğer çocuk bu dönemde annenin gebelik sürecindeki stresine veya hastalıklarına mâruz kalırsa, kardeşi bu açıdan da suçlama yoluna gider. Sosyal çevrenin yeni ortakla ilgili olarak yapacağı maddî ve mânevî her çeşit yatırım çocuğu kıskanmaya itebilir. Aylar ilerledikçe, annenin büyümekte olan karnı nedeniyle yeterince aktif olamaması, âilenin ve etraftakilerin bebeğe ve doğum olayına ilgisi, çocuktaki tedirginliğin giderek artmasına yol açar.

 


Doğum gerçekleştikten sonra ise bu tedirginlik doğal olarak daha da artar. Bebeğin ilgi ve merak odağı olmasıyla beraber, büyük çocukta kıskançlık belirtileri görülmeye başlar.

 

Kardeş kıskançlığında en sık görülen belirtiler şunlardır:

 

—Durgunluk ve içe kapanıklık;

 

—Uykusuzluk;

 

—İştahsızlık;

 

—Sinirlilik, kolay ağlama;

 

—Kolay kavga etme, saldırganlık;

 

—Küçük kardeşin canını yakma ve ona zarar verme itkisi;

 

—Kendisi de bebekmiş gibi davranışlar sergileme (meme veya emzik isteme, biberonla beslenmek isteme, yemeğini kendisine başkasının yedirtmesini isteme, çişini ve kakasını altına yapma vs).

 

Kardeş kıskançlığını önlemek için uygun ebeveyn tutumları:

 

—Gebelik olayını çocuğa vakitlice bildirmek, onun bu konudaki ruhsal hazırlığını sağlamak açısından çok önemlidir.

 

—Gebelik döneminde kardeş haberini iletirken, her çocuğun yerinin ayrı olduğunun, birinci çocuğun âile içinde çok ayrı bir değeri olduğunun söylenmesi ve buna göre davranılması gereklidir.

 

—Kardeş sebebiyle birinci çocuğun maddî ve mânevî kazanımlarında her hangi bir kayıp yaşanmamasına özen göstermek uygun olacaktır.

 

—Gebelik sebebiyle annede ortaya çıkabilecek sıkıntı ve rahatsızlıkların çocuğa olabildiğince az yansıtılması;

 

—Bebek doğduktan sonra büyük çocukla ayrıca ilgilenilmesi, güzel sözler söylenmesi;

 

—Büyük çocuğa “sen ağabeysin / ablasın, kardeşine bak, onunla ilgilen” gibi ağır sorumluluklar vermek yerine, onun büyük çocuk olmaktan dolayı yaşayacağı güzelliklerin altını çizmeyi tercih edin. “Ne güzel seninle sohbet edebiliyoruz, alışverişe gidiyoruz, sen büyüksün okula gidiyorsun, harçlık alıyorsun. Kardeşin çok küçük, hiçbir şey anlamıyor. Onunla seninle paylaştıklarımızı henüz paylaşamıyoruz” gibi söylemlerle büyük çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlayın.

 

—Kardeşinin canını yakmaya yönelik girişimleri olursa, kızmayarak, sâkin bir şekilde o tür hareketlerin bebeğin canını yanabileceğini izah etmeye çalışın. Bu gibi ortamlardan büyük çocuğu uzak tutmaya çalışarak mümkün olduğu kadar davranışsal açıdan tedbir alın.

 

—Evde tüm çocuklara eşit zaman ayırmaya, maddî ve mânevî imkânları olabildiğince eşit davranmaya çalışın.

 

—Birden fazla büyük çocuğunuz varsa, hepsini ilgilendiren bir yaramazlık olayı karşısında, her çocuğu ayrı ayrı dinleyin ve eşit şekilde eleştirmeye çalışın.

 

—Çocukların başarı ve yeteneklerini birbiriyle mukayese etmeyin. Her çocuğun yeteneğiyle ayrıca ilgilenip takdir etmeye özen gösterin.

 

Çocuğunuz kardeş doğumundan sonra bebekmiş gibi davranmaya başlarsa:

 


— “Sen büyüksün, uygun olmaz” demek yerine birkaç kereliğine ona istediği bebekçe şeyleri verebilirsiniz (biberonla beslemek, yemeğini elle yedirmek, bez bağlamak vb). Ardından, içinde bulunduğu yaşta bunların rahatsız edici şeyler olduğunu, kendi başına bâzı şeyleri yapabiliyor olmasının daha keyifli olduğu hakkında yorumlar yapıp onu ikna edebilirsiniz.

 


Bunlarına hepsi gerçekleştirildiği hâlde, çocuğunuzda ısrar eden mutsuzluk, huysuzluk, çabuk sinirlenme ve ağlama tablosu varsa, kıskançlık belirtileri bâriz şekilde devam ediyorsa, en kısa zamanda bir çocuk ve ergen psikiyatrına başvurmanız, sorunların daha da büyümeden ve yer etmeden giderilmesini sağlayacaktır.

 


 

 

Doçent Dr. Neslim Güvendeğer Doksat

 

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile 2

Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat, DÜNYA KADINLAR GÜNÜ sebebiyle, 08.03.2016 tarihinde Show Tv'de Cahide Yetiş ile canlı...

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile

https://youtu.be/T4u3Ni2y7Bs...

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile 1

https://youtu.be/8AQsrmb31ZY...

SİGARA BIRAKMA VE HİPNOZ TEKNİĞİ

KEREM DOKSAT'TAN, UYGULAMALI SİGARA BIRAKMA HİPNOZ TEKNİĞİ. ...

ÇOCUKTA CİNSEL TACİZİ DEĞERLENDİRME VE GÖRÜŞME TEKNİĞİ

NESLİM DOKSAT, 2015 ŞİDDETİ ANLAMAK KONGRESİNDE ÇOCUKLARDA CİNSEL TACİZİ DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK KURS VERİYOR. ...

Web Tasarım Sapka.org   ©