Ergenlerde ve Gençlerde Alkol ve Diğer Madde Bağımlılıkları

Neslim Güvendeğer Doksat      25 Aralık 2013 Çarşamba      4472

 

Ergenlerde ve Gençlerde Alkol ve Diğer Madde Bağımlılıkları

Ergenlerde ve Gençlerde Alkol ve Diğer Madde Bağımlılıkları


Alkol ve diğer maddelere bağımlı olma riski gençlerimiz için her geçen gün artan şekilde tehlike yaratmakta. Sigara kullanımı okul çağı çocuklarımızda 11 yaşlarına kadar inmiş durumda. Diğer maddeleri kullanma alışkanlığı ise ne yazık ki 13–14 yaşlarında başlayabiliyor.

 


Peki, gençleri bu şekildeki bir bağımlılığa iten sebepler nelerdir?


—Maddenin farmakolojik veya fizyolojik özellikleri: Maddenin özelliğine göre, merkezî sinir sisteminde sinir hücreleri arasındaki iletiyi sağlayan ara kimyasal maddeler üzerine olan tesir değişkenlik gösterir. Madde bu şekilde yeme, içme, uyku, hareket kontrolü ve duygular üzerinde farklı etkiler oluşturur. Bu vesileyle kişinin düşünce ve davranışları üzerinde değişmeler gözlenir.
—Genetik yatkınlık: Bilimsel çalışmalarda alkol bağımlılığında genetik faktörlerin katkısı olduğu tesbit edilmiştir. Sigara ve diğer madde bağımlılığında ise çevresel nedenlerle ilk denemelerin yapıldığı, devamının ise genetik nedenlerle ilgili olduğu ileri sürülmektedir. Genetik açıdan yatkın olan bireylerde, beyinde sinirler arasındaki iletiyi sağlayan bâzı kimyasal maddeler ve bunların bağlandığı reseptörler madde bağımlılığı gelişimi ve bâzı yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması açısından önemli rol oynar.
—Çevresel nedenler: Âile içinde, yakın arkadaş çevresinde bu maddeleri kullanan kişilerin varlığı durumunda gençlerin o kişilere özenip model alma ihtimâlleri artar. Ayrıca bu maddeleri temin etmeleri de kolaylaşır.
—Âilevî özellikler: Âile içinde şiddetin mevcudiyeti, gerginlik olması, parçalanmış âilelerde ebeveynin çocukla duygusal açıdan yeterince ilgilenip takip edememesi… Çocuklar bu durumda kendilerini dışlanmış ve yalnız bırakılmış olarak idrak ederler. Âile içindeki geçimsizlikten kendilerini mesûl tutabilirler veya ebeveynine yoğun öfke duyarak kendilerini duygusal açıdan izole ederek yaşamaya çalışabilirler. İşte, bu hâldeki çocuk kendisini yalnız ve mutsuz hisseder. Yetişkinlerin dünyasına karşı öfkelidir. Kendisinin duygusal açıdan anlaşılamadığını düşünür. Arkadaşlarıyla dertleşmeyi, onlarla vakit geçirmeyi tercih eder. Arkadaş seçimlerinde kendisi gibi âilevî sorunu olanları seçmeyi yeğler. Alkol ve madde kullanımının yaygın olduğu ortamlarda eğlenmeyi tercih eder. Sıkıntılardan kurtulmak, rahatlamak için bu maddeleri kullanmaya başlar. Bir süre sonra da bu durum alışkanlığa dönüşür.
Ülkemizde Doğu’dan Batı’ya göç sonrasında gençlerimiz, gerek ergenlik dönemindeki çalkantılı ruh hâlini bastırmak gerekse de henüz geçiş yaptıkları modern hayat şartlarına daha kolay intibak edebilmek amacıyla madde kullanabilmektedirler.
—Kişisel özellikler: Gençlerde klinik olarak depresyon belirtileri varsa, çıkış yolu olarak madde sûiistimâli ihtimâlleri artış göstermektedir. Sokakta yaşayan çocuklarımız da hem çevresel açıdan hem de içinde bulundukları depresif ruh hâli açısından madde sûiistimâline yüksek oranda yatkındırlar.

 

Gençlerde depresyona özgü başlıca özellikler şunlardır:
—Olumsuz ve isyankârca davranışlar, kolay sinirlenme;
—Tedirginlik, asık suratlı olma, öz bakımına dikkat etmeme;
—Âileden uzaklaşma, odaya kapanma;
—Okulda başarının düşmesi, okul devamsızlığı;
—Sosyal ilişkilerde reddedilmeye karşı özel hassasiyet hâli;
Eğer gençlerde bu belirtilere rastlanıyorsa en kısa zamanda bir çocuk ve genç psikiyatrına başvurmak en uygunu olacaktır.

 

Gencin madde kullanmakta olduğuna dâir belirtiler nelerdir?
—Her zamankinden daha sinirlidir. Duygudurumu gün içinde alışılmışın ötesinde oynama gösterir. Bâzen çok neş’eli, bâzen de çok keyifsiz olur. Davranışları değişkenlik gösterir;
—Ebeveyninden daha fazla para istemeye başlar;
—Daha kapalı kıyâfetler giymeye başlar. Kollarını açıkta tutacak kıyafetler giymekten kaçınır;
—Ders başarısı düşer. Okul devamsızlığı artar;
—Arkadaş grubunu âniden değiştirebilir.
Gençlerde bu belirtiler tesbit ediliyorsa âilelerin durumu âcilen ele alıp durumu araştırmaları gereklidir. Kullanım süresi ne kadar uzun olursa tedavi o kadar güçleşir.

 

Madde Sûiistimâli Kriterleri
—Tekrarlayıcı şekilde madde kullanımı vardır. Bu durum kişinin okulda, işte veya evde alması beklenen başlıca sorumlulukları alamamasına yol açar. Kişi bu sebeple okula gitmez, okulu asabilir veya okuldan kovulabilir;
—Kişi fiziksel olarak tehlikeli olan ortamlarda dahi madde kullanımını sürdürür;
—Madde kullanımı ile ilgili tekrarlayıcı şekilde yasal sorunların ortaya çıkar;
—Madde kullanımının etkisi sonucunda sürekli olarak sosyal açıdan sorun yaşanmasına rağmen madde kullanımına devam edilir.
Bu şartların mevcudiyeti durumunda madde sûiistimâli (abuse: kötüye kullanım) söz konusudur.

 

Madde Bağımlılığı Kriterleri
—İstenen etki için gereken madde miktarının zaman içinde artış göstermesi;
—Aynı miktarda madde kullanımı durumunda görülen etkinin zaman içerisinde azalması;
—Söz konusu olan madde alınmadığı durumda yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu belirtilerden kurtulmak için madde temin edilir;
—Madde kullanımını bırakmak veya kontrol altına alabilmek için sürekli bir istek vardır. Ancak, çabalar boşa çıkar;
—Maddeyi temin edebilmek için çok fazla zaman harcanır;
—Kişi, maddeyi kullanmak için veya etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcar;
—Madde kullanımı yüzünden kişinin toplumsal, akademik ve meslekî faâliyetleri azalır;
—Madde kullanımının yol açmış olduğu fiziksel veya psikiyatrik bir rahatsızlığın mevcut olduğu bilinmesine rağmen madde kullanımı sürdürülür.

 

Özetle, madde bağımlılığında ilâç niteliğine sâhip olan bir maddenin merkezî sinir sistemini etkilemesi söz konusudur. Kişi, maddenin keyif verici etkilerini tatmak veya yokluğundan kaynaklanabilecek olumsuz duygunun üstesinden gelebilmek için, periyodik olarak maddeyi kullanma arzusu duyar ve kullanır.

 

Bağımlılık Yaratan Maddeler
—Alkol
—Sigara (nikotin)
—Kafein
—Amfetamin ve türevleri
—Kannabis (kenevir türevleri): Marihuana, esrar, t
—Kokain
—Hallüsinojenler (LSD vb.).
—Uçucu Maddeler (inhalanlar): Bally koklama vb.
—Opiatlar (afyon): Eroin, morfin, kodein
—Fensiklidin
—Sedatif, Hipnotik, Anksiyolitikler (Müsekkinler) (Yatıştırıcılar): Diazem ve benzeri ilâçlar.

 

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ile Alkol ve Madde Bağımlılığı Eğitim ve Tedavi Merkezi (AMATEM)’in ve Özel Okullar Derneği’nin ortaklaşa başlattığı “uyuşturucu maddeler ve bağımlılık eğitim paketi” çerçevesinde İstanbul’daki liselerde gerçekleştirilen anketin sonuçları, gençler arasında alkol ve uyuşturucu kullanımının giderek arttığını göstermiştir.

 

Bu çalışmaya göre:
İstanbul’da 30’u özel olmak üzere toplam 62 lisede öğrenim gören 15–17 yaş grubu 5.823 öğrenci arasında yapılan anket çalışmasında öğrenciler arasında sigarayı hayat boyu en az bir kez deneme oranı %30 olarak belirlenirken, öğrencilerin %19.6’sının da günde en az bir kez sigara kullandığı ortaya çıkmıştır. 2858 kız öğrencinin dâhil edildiği anket sonucunda sigara kullanan öğrencilerin %28’inin sigara bağımlısı olduğu görülürken, büyük çoğunluğunun 13 yaş sonrasında sigaraya başladığı, her gün düzenli şekilde sigaraya içme döneminin de 15 yaş sonrası en üst düzeye ulaştığı belirlenmiştir.

 


Ankete katılan öğrencilerin %8’inin haftada en az 2 kez alkollü içecek kullandığı ve bu öğrencilerin %6.4’ünün de alkolü bırakmada zorluk çektiği belirtilmiştir. Alkol alan gençlerin %52’si “eğlence amacıyla” içki içtiğini açıklarken, %20.2’si ise “sinirlerini yatıştırmak” için kullandıklarını belirtmişler. Araştırmada ortaya çıkan bir başka sonuç ise, gençlerin %22.5’inin içkiyi evlerinde kullanıyor olmalarıdır.


Sonuçlara göre, uyuşturucu kullanımı ülkemizde giderek yaygınlaşmaktadır. Anket verilerine göre, öğrenciler arasında en çok kullanılan uyuşturucu madde esrardır. En az bir kez esrar kullananların oranı %4.2 iken, bunu %4 ile “uçucu madde”, %0.9 ile “kokain” kullanımı izlemektedir. Esrar kullananların üçte ikisinin (2/3) erkek olduğu ortaya çıkarken, esrarın en sıklıkla “rahatlamak, merak ve sinirleri yatıştırmak” amacıyla alındığı belirlenmiştir.

Anket Uygulanan Toplam Okul: 62 (30’u özel)
Ankete Katılan Toplam Öğrenci Sayısı: 5823
Sigarayı en az bir kez deneme: %30
Sigarayı en az bir kez kullanma: %19.6
Sigara Kullananların bağımlılık oranı: %28
Alkolü bırakmada zorluk çekenler: %6.4
Alkolü eğlence amacıyla kullananlar: %52
Alkolü sinirlerini yatıştırmak amacıyla kullananlar: %20.2
Alkollü içecekleri evlerinde kullananlar: %22.5

En çok kullanılan uyuşturucu madde: ESRAR

En az bir kez uyuşturucu madde kullananlar:
%4.2 (Esrar)
%0.4 (Uçucu madde)
%0.7 (Eroin)
%0.9 (Kokain) (47)

 

Alkol ve Diğer Madde Bağımlılıklarıyla Mücadelede Neler Yapılmalıdır?
—Birincil yaklaşım: Gerek okullara gerekse âile ve gençlere verilecek olan eğitimle, madde kullanımının baştan engellenmesi esastır. Bu nedenle özellikle genetik, çevresel, âilevî ve kişisel yatkınlığı olan bireylerin çok iyi tesbit edilmesi ve bu çocukların madde kullanımı ve diğer psikolojik sorunlar açısından korunmaları çok önemlidir.
—İkincil yaklaşım: Zâten madde kullanımı mevcutsa, bu durumun bağımlılık düzeyine gelmesini önlemeye yönelik yaklaşımlardır. Eğer bağımlılık söz konusuysa, detoksifikasyon (vücudun maddeden arındırılma işlemleri) uygulamasını ve sonrasında uygun tedavi ve rehabilitasyon şansının verilmesini kapsar.
Bağımlılık tedavisinde iki aşama vardır: Birincisi vücudun zararlı maddeden arındırılması aşaması, ikincisi ise maddenin tekrar kullanılmasını önlemeye yönelik ilâç tedavileri, bireysel psikoterapötik yöntemler ve psikososyal desteğin arttırılmasına yönelik tedbirlerdir. Bağımlılık tedavisi pahalı ve zor bir iştir.

 

Okullarda Bağımlılık Eğitimi Konusunda Neler Yapılmalıdır?
—Okullarda bu amaca yönelik anne, baba, çocuk ve öğretmenlere yönelik eğitim konferansları, toplantıları düzenlenmelidir.
—Eğitimde, madde bağımlılığı konusu işlenirken sâdece uyuşturucu ile sınırlı kalınmamalı, sigara ve alkolün de madde bağımlılığı kapsamında anlatımı sağlanmalıdır.
—Eğitim sürekli olmalıdır. Ancak, eğitim sırasında merak uyandırmamaya özen göstermek gereklidir.
—Uyuşturucu kullanmasa bile sorunları nedeniyle potansiyel uyuşturucu kullanabilecek durumda olan öğrencilerin tesbit edilerek, okulun rehberlik ve danışma birimlerine veya bir psikiyatri uzmanına ulaştırılmaları sağlanmalıdır. Âilelerin bu durumdan mutlaka haberdar edilmeleri gereklidir.
—Yönetici – öğretmen ve ebeveynin (ana babaların) sâdece madde bağımlılığı konusunda değil, çocuk ve gençlerin ruhsal özellikleri, ruh sağlığının önemi ve mes’elenin nasıl ele alınması gerektiği konusunda da bilgilendirilmeleri sağlanmalıdır.
—Psikiyatrik sorunları olan öğrencilerin derhal bir psikiyatra yönlendirilmeleri gereklidir.
Bağımlılığın Sosyal ve Toplumsal Açıdan Zararları:
—Madde kullanan bireylerde erişkin hayatta yaklaşık %30 oranında Antisosyal Kişilik özellikleri gelişir; yâni bir tavuk yumurta ilişkisi ortaya çıkar. Bu kişilerde her çeşit ruhsal hastalığa sık rastlanır.
—Madde kullanan bireylerde ileri yıllarda her çeşit suça yatkınlık artar.
—Madde kullanımına bağlı olarak zehirlenme belirtileri, hâttâ ölüm görülebilir.
—Sürekli madde kullanan bir kişinin konsantrasyonu, öğrenmesi ve akademik başarısı zaman içerisinde olumsuz etkilenir.
—Zaman içinde maddenin tesiriyle kişide depresyon, anksiyete hastalıkları, psikotik tablolar (akıl hastalığı) ve bunama (demans) ortaya çıkabilir.
—Bu bireyler kan yolu ve cinsel temasla bulaşan her çeşit enfeksiyon hastalığı açısından potansiyel risk grubundadırlar. Tedavi edilirlerken mutlaka HIV virüsü (AIDS’e sebep olan mikrop), hepatit B ve C gibi enfeksiyonlara yönelik tahlillerin de yapılması gereklidir.

 

Özetle, bağımlılığın ortaya çıkmadan önce müdahale edilmesi, hâttâ gençlerin bu maddeleri hiç denememelerinin temini toplum ruh sağlığımız açısından esastır.

 


 

Doçent Dr. Neslim Güvendeğer Doksat

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile 2

Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat, DÜNYA KADINLAR GÜNÜ sebebiyle, 08.03.2016 tarihinde Show Tv'de Cahide Yetiş ile canlı...

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile

https://youtu.be/T4u3Ni2y7Bs...

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile 1

https://youtu.be/8AQsrmb31ZY...

SİGARA BIRAKMA VE HİPNOZ TEKNİĞİ

KEREM DOKSAT'TAN, UYGULAMALI SİGARA BIRAKMA HİPNOZ TEKNİĞİ. ...

ÇOCUKTA CİNSEL TACİZİ DEĞERLENDİRME VE GÖRÜŞME TEKNİĞİ

NESLİM DOKSAT, 2015 ŞİDDETİ ANLAMAK KONGRESİNDE ÇOCUKLARDA CİNSEL TACİZİ DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK KURS VERİYOR. ...

Web Tasarım Sapka.org   ©