Ders Çalışma Stratejileri

Neslim Güvendeğer Doksat

25 Aralık 2013 Çarşamba

7101

 

Ders Çalışma Stratejileri

 

Her yeni bir eğitim-öğretim sezonunun açılmasıyla, milyonlarca öğrenci yine okul yollarına düşmekte… Ekmek parası aslanın kuyruğunda artık… Okumayana ise hayat çok daha zor!

Sınav sistemlerinin ciddi bir maraton oluşturduğu günümüzde nasıl ders çalışırsak başarılı olabiliriz.
İşte, çalışmanın temel prensipleri:

 

—Dersi derste mutlaka dinleyin ve anlamadığınızı o gün sorun.

 

—Evde günü gününe ödev yapın, yapamadığınız konuyu en geç ertesi gün mutlaka sorup araştırın.

 

—Her hafta sonu, gelecek haftanın sınav konularını mutlaka gözden geçirin. Sorunlu yerleri pazartesi sorup öğrenin.

 

—Sınavdan bir önceki gece, konuları bir kez daha gözden geçirin. Bu noktada, artık konuyu kitaba hiç bakmadan bir başkasına SİZİN öğretebilir konumda olmanız gereklidir. O istenen noktaya varana kadar tekrarlarınıza devam edin.

 

Dersi “ANLAMAK” dediğimizde;
Burada Ne oluyor?
Kimler /Neler var?
Nasıl oluyor?
Neden oluyor?
Nerede oluyor?
Ne zaman oluyor sorularına cevap bulabilmek gerekliliği anlaşılmaktadır.

 

Eğer bu sorulardan bir veya birkaçına cevap veremiyor isek, mutlaka sormalıyız. Konunun sonunda bir sebep-sonuç ilişkisi kurabilmek analitik düşüncenin ve anlamanın temelleri arasında yer alır. Eğer böyle bir ilişki kuramıyor isek, yine soru sormak faydalı olacaktır.

 

Konuyu anladıktan sonra, TEKRAR YAPMA aşaması gelir. Çünkü anlaşılan konu eğer tekrar edilmezse, kısa bir zaman sonra yakın bellekten uzaklaşır, gider. Yâni unutulur. TEKRAR YAPMA, TEKRAR ETME soru veya problem çözme şeklinde veya tekrarlayıcı okumalar şeklinde olabilir.

 

Dersi “ÖĞRENMEK” ise, “ANLAMAKTAN” farklı olarak, konuyu kitaba hiç bakmadan yukarıdaki sistematiğe göre, bir başkasına öğretebilir hâle gelmektir. Yâni, kişi artık o konuda bir başkasının öğretmeni olma konumuna gelmiştir. Bu düzeye ise ancak yeterince TEKRAR yapıp bilginin uzak bellek depolarına kaydının temini ile ulaşılır.

 

Öğrenilmiş bilgi seneler sonra, hemen açığa çıkartılamasa bile, ufak tefek hatırlatıcı ipuçlarının akla getirilmesiyle, depodan kolaylıkla çekilebilir (çağrışım yoluyla öğrenme). Üzerine yeni bilginin eklenmesi ise çok daha kolay olur.

 

—Soru çözerek ders çalışmak, ancak konu tam anlamıyla anlaşıldıktan sonra yapılmalıdır. Aksi takdirde, hızlı öğrenme tutkusu konunun esasını öğrenmekten ziyâde hızlı birkaç çözüm yeteneği edinme şeklinde sonlanabilir.

 

—Çok sayıda soru çözmek değil, yapamadığımız sorular üzerinde durup, eksik olan konu tekrarlarının yapılması, konunun tam anlaşılmamış olan yerlerinin gözden geçirilmesi önemlidir.

 

—Bu gözden geçirme tamamlandıktan sonra, o sorunun veya benzer soruların tekrar çözülmesi öğrenmeyi daha da pekiştirecektir.

 

Çözemediğimiz soruları veya anlamadığımız konuları öğretmenimize sorabilmek konusunda yeterince cesur muyuz?
Yoksa anlamamış olmaktan yüksünenlerden miyiz?

 

Sorularımızın cevaplarını daha iyi bilen bir arkadaşımızdan da alabiliriz ama öğretmenin anlatma stratejisine göre öğrenmek daima daha esaslıdır. O nedenle açık yüreklilikle sorularımızı günü gününe sormak, daha sonraki konuları temelden anlama ihtimâlini arttıracaktır.

 

Dersle ilgilenen, çaba harcayan, anlamadığı konuları dürüstçe soran bir öğrenci, öğretmeninin gözünde her zaman takdir toplar.

 

Özet olarak, iyi niyet ve çaba her zaman ve her yerde BAŞARININ SIRRIDIR.

 

---

 

Doçent Dr. Neslim Güvendeğer Doksat

---

---

---

---

---