Başımızın derdi TİKLERİMİZ

Neslim Güvendeğer Doksat      25 Aralık 2013 Çarşamba      3238

 

Başımızın derdi TİKLERİMİZ

 

Havlamak, ulumak, hırlamak, âniden yüksek sesle ve ürkütücü şekilde haykırmak, burnunu çekmek, burnunu oynatmak, kaşlarını gözlerini yumup açmak, vücudunun değişik bölgelerini belli bir amaca yönelik olarak seri şekilde tekrar tekrar hareket ettirmek…

Bunların hepsi evrimsel açıdan bir anlam taşıyan, kendini korumaya veya çevredekilere sosyal mesaj vermeye yönelik davranışlardır. Bir kısmı kur yapmaya, bir kısmı tehdit etmeye, bir kısmı da etrafı daha iyi algılamaya yöneliktir. İnsan türünde de, yerinde ve amacına uygun şekilde icra edildiklerinde, aynı işlevi gösterirler.
Peki, ya bunlar amacını aşan sıklık, şiddet, zaman veya mekânlarda ortaya çıkıyorsa! İşte, o zaman bir işlev bozukluğu ve hastalık söz konusudur.
Tik bozuklukları (hastalıkları) da bunun klinikte gözlemlediğimiz karşılıklarıdır…
Âniden ortaya çıkan, istemsiz, bir süre için irâdeyle kontrol altına alınsa bile akabinde tekrarlanan, hızlı, tekrarlayıcı, ritmik olmayan, basmakalıp ve sanki bir işi yapmaya yönelikmişçesine gerçekleştirilen ama işlevsel olmayan hareketlere veya seslere tik denir. Hâttâ, benzeri şekilde duyularla karakterize duyusal tikler de vardır (bir yerinin kaşınması hissi, burnunun tahriş olması hissi gibi); bunları genellikle motor ve /veya vokal tikler takip eder. Genzinde tahrik hisseden bir hastanın akabinde burnunu çekip geniz temizlemesi gibi…

 

Gelip Geçici Tik Bozuklukları
Bu tabloda, on sekiz yaşından önce başlayan tekil veya çoğul motor ve/veya vokal tikler mevcuttur. Tikler dört hafta boyunca her gün birçok kere ortaya çıkar. Bunların devam süresi on iki ayı aşmaz.
Tek bir atak şeklinde veya tekrarlayıcı hecmeler şeklinde görülebilir.
Kronik Motor veya Vokal Tik Bozukluğu
Bu tabloda da on sekiz yaşından önce başlayan tekil veya çoğul motor veya vokal tiklerin ortaya çıkması söz konusudur. Tikler bir yılı aşkın zamandır aralıklı olarak veya hemen hemen her gün birçok kez görülür. Ardışık üç aydan daha uzun süreli olarak tiklerin görülmediği bir dönem hiç yoktur.

 

Gilles de la Tourette Hastalığı (la Tourette Bozukluğu)
Genetik olarak geçiş gösteren bir nöropsikiyatrik hastalık olan la Tourette Bozukluğu’nda, on sekiz yaşından önce başlayacak şekilde, aynı zamanda ortaya çıkmasa da hastalık esnâsında zaman zaman hem çoğul motor hem de bir veya birden fazla vokal tik görülür. Durduk yerde küfürlü veya sosyal yönden ayıp âddedilen lâfların istemsiz şekilde, patlarcasına sarf edilmesine koprolali ismi verilir. La Tourette bozuklukluların %15’den azında koprolali görülür. Bu tikler bir seneden daha uzun sürecek şekilde aralıklı olarak veya hemen hemen her gün birçok kez ortaya çıkar. Bu dönem sırasında arka arkaya üç aydan daha uzun süreli olacak şekilde tiklerin olmadığı bir dönem hiç yoktur. Bu hastalık ciddi şekilde sıkıntı yaratır. Toplumsal, meslekî, akademik veya diğer işlevsellik sahalarında belirgin bir bozulmaya yol açar. Bu hastaların bir kısmında, ayrıca, aşırı ve abartılı irkilme (hiperekpleksi) ve karşısındakinin yaptıklarını aynen tekrarlama (ekopraksi) veya söyleme (ekolali) de görülebilir.
Görülme Sıklığı
Tik Bozukluklarının görülme sıklığı %0.1–10 arasındadır. Okul çağı çocuklarının %19’da her hangi bir kategoriden tiklerin görüldüğü bilinmektedir. Erkeklerde kızlardan üç dört kat daha fazla görülür.

 

TİK BOZUKLUKLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
Okul çağı çocuklarında oldukça sık görülen tikler, motor (hareketli) ve vokal (sesli) olmak üzere iki türlüdür.
Motor tiklerde değişik kas grupları yarı-istemsiz şekilde kasılır. Kişi bu hareketi yaptığının bilincindedir, ama engel olamaz; olsa bile sâdece kısa bir süre bunu başarabilir. Omuz oynatma, göz kırpma, ağız ve burun oynatma en sık ortaya çıkan motor tikler arasındadır.
Vokal tikler arasında en sık, geniz temizleme, burun çekme görülür.
Küfürlü konuşma, bağırmak, patlayıcı bir şekilde cinsel içerikli saldırganca küfürler etmek (“ananı s…” gibi)gibi vokal tiklere ise Gilles de la Tourette hastalığında rastlanır (en az 1 yıl boyunca süren çoklu motor tikleri ve en az bir sesli tikinin olması). Bunda en sık görülen motor tikler göz kırpma, yüz buruşturma, baş silkme ve baş sallamadır. En sık görülen vokal tikler ise boğaz temizleme, öksürme ve hırıldama şeklindedir. Hafif şiddette olanlarda bu hareketler basit hareketler şeklindedir. Her ortamda ortaya çıkmayabilir. Sâdece yakından tanıyan kişiler fark edebilir. Orta şiddetteki vak’alarda acak gibi diğer kas grupları olaya dâhil olur. Şiddetli vak’alarda tikler karmaşık hâl alabilir. Örneğin kol savurma, tekme atma, sıçrama, havlama, sözcük veya hecelerin tekrarlanması, kısa deyimlerin kullanılması görülebilir. Hastaların %10-15’i küfürlü veya sosyal yönden uygun olmayan kelimeler sarf edebilir. Genellikle tikten önce bir tahrik edici duygu hissedilir (duyusal tik). Kişi, tikin oluşmasına karşı koymaya çalışır. Ancak, bu durum uyarıcı hissi yoğunlaştırır. Tikler zaman içerisinde artma ve azalmalar şeklinde dalgalanmalar gösterir. Ergenlik döneminden sonra tiklerin şiddeti azalır, erişkinlikte sâdece hafif şiddette görülür. La Tourette hastalığı vak’alarının yaklaşık üçte biri obsesif kompulsif bozukluk (OKB) teşhis kriterlerini karşılarken, üçte ikisinde ise Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) ana belirtileri olan dikkatsizlik, itkisellik, aşırı hareketlilik bulgularına da rastlanmaktadır.

 

Sebepleri
Genetik geçiş söz konusudur.
Beynin, korteksi ve subkorteksi- özellikle striatum ve talamus arasındaki hâttâ hareket ve duygulanımı düzenleyen yolaklarda iletiyi sağlayan dopamin isimli kimyasal maddenin yoğunluğu ve / veya etkileşimi ile ilgili sorunların tiklere yol açtığını bildiren çalışmalar mevcuttur. Gebelik ve doğum esnasındaki komplikasyonların da tiklere yatkınlık yarattığı ileri sürülmektedir. PANDAS gibi otoimmün olaylar da hem OKB hem de tik bozukluğu belirtilerine yol açabilmektedir.
Tik bozukluğuna organik açıdan yatkınlığı olan bireylerde sıkıntı, heyecan ve yorgunluk tiklerin şiddetini arttırırken, kişinin zihinsel veya fiziksel açıdan odaklandığı durumlarda bunda azalma görülür. Tenis ve diğer spor olaylarında, oyun esnasında, bu durum belirginleşir.
Bâzı ilâçlar, özellikle de uyarıcı olanlar (metilfenidat gibi) tiklerin şiddetini daha arttırabilir.
Sıklık
Okul çağı çocuklarının %12-18’de tik bozukluğu görülür, la Tourette hastalığı ise, on binde 3–5 arasında olacak şekilde daha nâdir olarak görülür.

 

TİK BOZUKLUKLARINDA TEDAVİ
Tedavide âile danışmanlığı, bireysel psikoterapi ve ilâç tedavisinin bir arada uygulanması en yüz güldürücü sonuçları doğurur.
Âile danışmanlığında, ev içi dinamiklerinde çocuğun gerginliğini arttırabilecek olan unsurlar incelenir ve ele alınır. Çocuğun tikleriyle yüzleştirilmemesi, bu konuda ikaz veya tenkit edilmemesi çok önemlidir. Tiklerin çevredekiler tarafından engellenmeye çalışılması, çocuktaki gerginliği arttıracağı için, tam tersine olumsuz pekiştirici bir rol oynar.
Bireysel psikoterapide çocuğun tikleri sebebiyle yaşamakta olduğu sosyal ve akademik sorunlar ele alınır. Bunlarla nasıl başa çıkabileceğine yönelik çalışmalar yapılır. Tek bir zihinsel ve fiziksel aktiviteye odaklanmayı gerektiren sportif faâliyetlerin desteklenmesi tiklerin sıklığını ve şiddetini azaltmada faydalı olabilir. Ruhsal gerginliğe veya sıkıntıya yol açabilecek başka ruhsal sorunlar varsa, onlara yönelik tedavi yaklaşımları plânlanır. Ruhsal gerginlikle baş etmesini kolaylaştıracak gevşeme teknikleri öğretilebilir. Obsesif kompulsif hastalık, dikkat eksikliği aşırı hareketlilik bozukluğu, depresyon veya diğer ilâve psikiyatrik teşhisler söz konusuysa, bunların tedavisi düzenlenir.
Tik bozukluğu için üzerinde en fazla klinik çalışma yapılmış olan ilâçlar dopamin antagonistlerinden 1–5 mg/gün haloperidol ve/veya 2–10 mg/gün pimozid’dir. Daha yeni ilâçlardan, 1-3mg/gün risperidon’un ve 30 mg/gün ziprasidon’un tikler üzerinde olumlu tesir yaptığı bilinmektedir. Klâsik ilâçlardan hemen hepsi işe yarar ama kalıcı bâzı yan etkiler açısından, yeni kuşaklar tercih edilmektedir; olanzapin de bunlardan biridir.
Klonidin (0.15–0.2 mg/gün dozunda), dopamin antagonisti olmayan bir başka gruptan ilâç olup, la Tourette hastalığında tikler üzerinde olumlu tesiri olduğuna dâir çalışmalar mevcuttur.

 

ANNE VE BABALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR
—Çocuğunuzda bir ayı aşkın süredir devam etmekte olan motor veya vokal tikler görüyorsanız, en kısa zamanda bir çocuk ergen ve genç psikiyatrına başvurunuz.

 

—Bu tikleri “yapmaması gerektiği” hususunda çocuğunuzu asla ikaz etmeyiniz, eleştirmeyiniz.

 

— Gereken tıbbî yardım başvurunuzu ve çocuk ruh sağlığı hekimiyle işbirliğinizi yaptıktan sonra, evinizde, çocuğunuzun tiklerini görmezden geliniz. Bu konuda, zâten hiçbir sebepten dolayı, çocuğunuza asla kızmayınız ve/veya bağırmayınız, aşağılamayınız.

 


 

Doçent Dr. Neslim Güvendeğer Doksat

Paylaş Paylaş
Yeni Eklenen Yazılar

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile 2

Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat, DÜNYA KADINLAR GÜNÜ sebebiyle, 08.03.2016 tarihinde Show Tv'de Cahide Yetiş ile canlı...

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile

https://youtu.be/T4u3Ni2y7Bs...

Kerem Doksat Show TV de Zahide Yetiş ile 1

https://youtu.be/8AQsrmb31ZY...

SİGARA BIRAKMA VE HİPNOZ TEKNİĞİ

KEREM DOKSAT'TAN, UYGULAMALI SİGARA BIRAKMA HİPNOZ TEKNİĞİ. ...

ÇOCUKTA CİNSEL TACİZİ DEĞERLENDİRME VE GÖRÜŞME TEKNİĞİ

NESLİM DOKSAT, 2015 ŞİDDETİ ANLAMAK KONGRESİNDE ÇOCUKLARDA CİNSEL TACİZİ DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK KURS VERİYOR. ...

Web Tasarım Sapka.org   ©